45. "İddaa Sitesi 18 Yaşından Büyükler İçindir. 18 Yaşından Büyük müsünüz?"

İddaa ‘nın resmi internet sitesinin ana sayfasına girmeden önce karşınıza çıkan sayfada başlıktaki ifâde var. Soru için de ’Evet’ ve ‘Hayır’ cevaplarının yerleştiği butonlar var. Siteye giriş yapan her kim ise ve kaç yaşında ise ‘Hayır’ seçeneğini tıklamayacağı muhakkak (varsa bu buton istatistiklerini merak ettim, ‘Hayır’ butonu tıklama sayısı sıfırdır veya sıfıra yakındır herhâlde). ‘Evet’ buton’una kullanıcının yaşını tahmin etmesi ve ölçmesi gibi bir yetenek kazandırma büyüsü yapılmadıysa, bunu tesbit etmek imkânsız. Yani girişte yapılan bu muamele kânunî dalavere konsepti oluyor. Sitesi böyle yüksek denetime tâbi olanın Bayii’si nasıldır merak eder misiniz? Etmeyin; kolayca karar verin, oynarken yaşta sınır yoktur; kuponda bunu kanıtlayacak bir şey bulamazsınız. Kazandıktan sonra yaşı uygun birini bulmak kadar kolay hiçbir şey yok. Ortada kazanılmış para varsa, artık birçok babanın kızmayacağı bir durum da var demektir. Tahmin ettiğiniz üzere, konuya yaş kategorisinden duhûl edecek ve işin pastel rengini kırmızıya dönüştüreceğiz.

***
Futbol’un eski genç ağzımızdaki eski tadı,  artık gençlerin taze ağızlarındaki yeni tatla aynı değil. Eğer çocuklarınız (“Benim çocuğum yapmaz”, deyin, isterseniz) birlikte izlediğiniz maçın ilk yarı sonucuna sevinmiş, maç aynı sonuçla bittiğinde ise üzülmüş, hatta üzülmek bir yana yas tutmuşsa, şaşırmayın. Takımı veya takımınız maçı kazanmış olsa bile çocukcağız sevinemeyecektir. Anlamadınız değil mi? Anlamak istiyorsanız, iddaa’nın resmi internet sitesine girin, nasıl oynandığını sizde öğrenin. Ben size, ‘oradan’(yaşım tutuyor siteye girmek için,sizinde yaşınız tutar muhtemelen) öğrendiğime göre, çocuğunuzun ilk yarı skoruna sevinmesini, maç skoruna üzülmesinin normal olduğunu söyleyeceğim(Normaller nasıl değişiyor? NŞA’ı hatırlayınız). Çünkü; çocuk ilk yarı skoru ve maç skoruna oynamıştır. İlk yarı skorunu tutturmuş maç skorunu tutturamamıştır.  Nihayetinde iddaa’yı kaybetmiştir. Takım puan kazanmış kimin umurunda! 3-0 kazanacağına 3-1 kazanmıştır ve kupon ‘yatmıştır’! Sizin ufaklık da bu arada yatırdığı tüm parayı bu ‘yasal kumar’ da kaybetmiştir. Yine çocuğunuzun yaşı mı geldi aklınıza? Bu yaşta çocuğa hangi bayii iddaa oynatır mı dediniz? Cevap bulmak için, gidip bir köşeden iddaa bayii’sinin yüksek güvenlikli dükkancığını gözleyiniz. Bakın bakalım gelen kişilerin yaş alt sınırı kaç?
***
Bizim vakt-i zamanımızda gazozuna ‘İddia’ ya girilirdi. Gerçi o da kumarın civcici idi; ama  iddiaya giren her iki taraf da yaşlanıp ölene dek birbirlerine gazoz ısmarlayacak kadar ısrarlı iddiacılar oldukları için bu mesele kumar civcivliğinden çıkıp karşılıklı gazoz ısmarlama serüveni oluyordu bir nevi. Ama şimdi iddia da ki ‘i’ büyük bir bilek hareketiyle ‘a’ ya dönüşünce ‘kumar’daki ve ‘para’daki ‘a’ ile konu arasındaki ilişki anlam değiştirmiş oldu.
***
2003 yılı mayıs ayı idi. Eski bir tanıdık aradı,gizli numaradan. Dertleşecek adam arıyormuş, beni bulmuş. Gece 23.00’dan 02.30’a kadar cep telefonuyla görüştük. Derdini merak etmemişsinizdir; İddaa henüz resmen kurulmamış, ama yasadışı kanallardan ve yurtdışı irtibatlı çeteler tarafından ilk yarı skoruna göre kumar oynanıyor. Bizim vatandaş 2003 yılı parasına göre tam bir trilyon iki yüz elli milyar kaybetmişti. Müthiş bir rakam değil mi? İnanamadım tabi; hem onun böyle bir şeyde var olacağına hem de bu miktarda parayı kaybedeceğine. İzah edince inanıyorsunuz doğal olarak. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi. “İlk yarı bitti, ben bittim”,dedi bana. “Sende ne arar bu kadar para?” diye sordum.
***
Kuyumcuydu. Anadolu’da bir ilde yaşıyordu, dürüsttü eskiden tanıdığım kadarıyla ve çevresinde güven uyandırmıştı. Emanet paralar varmış yanında. İkna etmişler, illegal bahisçiler; iki milyarla başlamış ve iki yüz milyar kazanmış ilk etapta. Tatlı para tabi. Kazandıkça emanet paraları da yatırmış. Saadet zincirinin kökü dışarıdaysa kopma zamanı uzak olmuyor. Birden bire kaybetmeye başlamış. Elli, yüz, iki yüz milyar derken son radde de bir  Avrupa maçına bire iki yatırmış ‘Ya herro ,ya merro!’ diyerek (Kendi ifâdesi). Hem de ilk yarı skoruna.” En büyük parayı ilk yarı skoru için veriyorlardı” dedi. İlk yarı bitiyor, bizim arkadaş bitiyor. Ve yaşadığı yeri terk ediyor, dolandırıcılıktan dava açılıyor. Beni aradığında ise nerede olduğunu söylemedi bile. Şimdi ne yapıyor bilmiyorum. Ama söylediği şeyi de ekleyeyim:”Utancımdan kuyumcu dükkanından bir tek çeyrek bile almadan terk ettim dükkanı” dedi.” Bir sürü insanın parası gitti, yüzlerine nasıl bakacaktım. Kötü niyetli olsaydım dükkânı boşaltırdım” Çok kötü durumdaydı. Söylenebilecek fazla bir şey de yoktu. “Çalış, helâl parayla öde!” demek de işe yaramazdı. Teskin etmeye çalıştım. Harama nasıl bulaştığına şaşırmıştım, zaten. Teşekkür etti ve telefonu kapattı. Bir ara duydum, borç para alıp bahis ve diğer kumar türlerinde şansını deniyormuş. Borcu olan parayı çalışarak kazanıp ödeyemezmiş, ancak bu yolla kazanırmış.
***
Bu yol böyle bir yol. Çoğunuzun da mâlumu. Bu ülkenin taptâze nesilleri, gerçek ve büyük  bir tehlike karşısında savunmasızlar. Öğretmen arkadaşlarımız daha iyi bilirler, sınıflarda sıra aralarında, yerler de spor sayfalarının iddaa kısımları okunacak şekilde sayfalar bükülmüş ve her an okunacak hâlde hazır tutulurlar. Bir kaç kişi bir araya gelir daha büyük paralar yatırarak daha çok kazanç elde etmeye çalışırlar. Okulda iddaa’dan en çok parayı hangi öğrencinin kazandığını hemen her öğrenci duymuştur. Hava atmak, sır saklamaktan daha önemlidir o çağlar da. Dersler yedinci plana atılmış, ilgileri dağılmış, çevreye duyarsızlık başlamış, saygısızlıkları artmış çocuklar ebeveynler için ‘İmdat’ çığlığı atıyorlar demektir. Bu çığlığı duymayan ebeveynlerin güzel hayaller kurmasına da -Allah korusun- imkân yoktur artık.
***
Birçok kardeşimizin kendi çocuklarının bu riskten uzakta olduklarını sandıklarını zannediyorum. Verdikleri eğitimin yeterli olduğunu düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Evden çıkan çocuğun yeni terbiyecisi arkadaşıdır. Çocukları devlet okullarında ve piyasa özel okullarında okuyan aileler daha dikkatli olsunlar. Fark ettirmeden izlesinler, gerekiyorsa okula gidip öğretmenleriyle konuşsunlar. Tedbir tedbirdir. Diğer kötü alışkanlıkları varsa da fark edebilirsiniz.


Alper SELÇUK, 19.12.2008

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder